20 Nisan 2014 Pazar

AMSTERDAM - VAN GOGH MÜZESİ

Amsterdam'da gezilecek ilginç yerler sıralamasında ilk sırada olan İşkence Müzesini gezdikten sonra, Amsterdam'da görmeden dönmemeniz gereken yere geçiyoruz. Tabiki Van Gogh Müzesi. Ünlü ressam Van Gogh ve çağında yaşamış diğer ressamların eserlerinin bulunduğu bu müzeye Dam Square'den tramvay ile gidebilirsiniz. Müzenin girişinde ufak bir bilet kuyruğuyla karşılaşabilirsiniz ama sıra çok hızlı ilerliyor. Bir aksaklık yoksa eğer 5 dakikadan fazla beklemezsiniz. Bilet fiyatı ise 15 Euro.
Öncelikle müze saat 10:00 ile 18:00 saatleri arasında açık. İçeride Van Gogh'a ait 200 resim ile 500 çizim mevcut imiş. Müzede Van Gogh haricinde, genelde empresyonist ve post empresyonist sanatçılarında yer aldığı 19. yüzyıl sanat eserleri de mevcut. 
Bizim müzelerimizdeki bilgi eksikliğinin aksine her bölüm geçişinde detaylı bilgilendirme yazıları mevcut müzede.
Van Gogh'un 1885 yılında yaptığı ünlü "Patates Yiyenler" tablosunu da yakından inceleyebilirsiniz müzede.
Van Gogh'un kendi sembolü haline getirdiği ayçiçekleri ve sarı rengi mutlulukla özdeşleştirerek ruhsal gel-gitlerini yansıttığı Ayçiçekleri serisi de müzede mevcut. Bu seriyi incelerseniz ressamın o dönemki ruhsal durumunu da çok net anlayabilirsiniz.
Yine en bilinen eserlerinden olan "Arles'da Yatak Odası" serisini de müzede bulabilirsiniz. Yıllarca Paris'te yaşadıktan sonra Fransa'nın güneyine Arles'a taşınan ressamın kısa süren ara dönemlerinden birinde üretilmiş bu seri. 3 resimden oluşan bu serinin ilki daha canlı renklere ve düzgün bir perspektife sahipken son resimin renk olarak daha gri ağırlıklı olması ve bozuk perspektif de ressamın ilerlemiş ruhsal bunalımına işraret eder. Zaten Van Gogh bu serinin son resmini ürettikten 10 ay sonra intihar ederek hayatına son vermiştir.
Amsterdam'da minik bir sanat arası da verdikten sonra Amsterdam'da pek gezecek yer bıraktık. Turistlerin en çok merak ettiği ve Amsterdam hakkındaki polemik konuların en başında gelen Red Light District bir sonraki yazıda olacak. Görüşmek üzere...

2 Nisan 2014 Çarşamba

AMSTERDAM - İŞKENCE MÜZESİ

Amsterdam'da gezilecek yerler listesindeki en ilginç yerlerden biri de bu İşkence müzesi. Dam Meydanından ayrılmış bilinçsizce dolaşırken görüp girmeye karar verdik biz bu müzeye. Her ne kadar Ceyhun biraz uzak baksa da bu fikre ben korku tünellerini sevdiğim gibi bu tip ürpertici mekanları da severim :)
Spui yakınlarında ufak kanal evlerinden biri dekore edilerek müze haline getirilmiş. İçeride tahmin edeceğiniz üzere işkence aletleri var. Yanlarında ise açıklamaları ile nasıl kullanıldıklarını gösteren fotoğraflar var. İçerisi oldukça loş, müzeye giriş yaptığınız dev kapının içten gıcırtısı da sizi ilk dakikadan geriyor :)
Taş duvarlar, dar koridorlar ve loş bir aydınlatma kullanılarak ortam işkence aletlerini sergilemeye uygun hale getirilmiş. Biz gittiğimizde kapanmasına çok az bir süre vardı ve içeride kimse yoktu. O kadar sessiz ve ürperticiydi ki ortalık, o an karşımıza herhangi biri çıkmış olsa çığlık çığlığa kaçardık sanırım :)
Biraz meraklıyımdır evet... :)
Ortaçağda kullanılan bu işkence aletlerinin sergilenme nedeni insanların acımasızlığını göstermek aslında. İçeride giyotin de dahil olmak üzere çok çeşitli işkence aletleri mevcut. 
Klostrofobi ve paranoya sahibi insanlara pek de tavsiye etmeyeceğim bu müzeyi her gün sabah 10 ile akşam 23 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti tam bilet 5 euro indirimli 2,5 euro. İstanbulla karşılaştırdığımızda gözümüze küçücük görünen Amsterdam'a gidip işkence müzesini de gezmedik demeyeceğiz. Bir sonraki yazı, içerdiği sanat ile bu müzeyi ortaçağın derinliklerine gömecek olan Van Gogh müzesi. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...