5 Ocak 2013 Cumartesi

ÇİN GEZİSİ GENEL 3

"Sokaklarda bol bol gezip bol bol inceledikten sonra, üniversiteleriyle ünlü şehirde nerede yemek yenir sorusuna bir sonraki yazımda cevap vereceğim. En kısa sürede görüşmek dileğiyle..." demiştim en son :))Nanjing'de öğle yemeği yiyebileceğimiz yer arayışımız maceraya dönüştü. Ben, erkek arkadaşım ve Çinli bir arkadaşımız, bizim isteğimiz üzerine Türk restaurantı arayışına başladık. Google maps'den baktık fakat çevrede hiç Türk restaurantı görünmüyordu. Nihayet bir hutong girişinde (Hutong: Gelir düzeyi düşük insanların yaşadığı, pek güvenli olmayan ara sokaklar) Türk olmasa da bir Türkmen restaurantı bulduk. Restaurant deyince diğerlerine haksızlık ettiğimi düşündüm şu an nedenini birazdan anlayacaksınız :) Biz Çin'e gittiğimizde, daha önce de söylediğim gibi ağustos ayıydı ve ramazana denk geliyordu. Lokantadan içeri girdiğimizde Türkmen olduğunu bildiğimiz işletme sahibine selamun aleyküm deyince müslüman olduğumuzu da anlamış oldu tabii. Yiyebileceğimiz bir şeyler var mı diye sorduk Çinli arkadaşımız vasıtasıyla fakat ramazan ayındayız orucuz pek bir şey yok deyip terslendik :) Daha sonra ısrarımız üzerine biraz beklersek noodle hazırlatabileceğini söyledi ve kolalarımızı içerken beklemeye başladık. Bu arada Çin'de kola içmek ya da satın almak isterseniz yazıldığı gibi "Coca Cola" demeniz yeterli ki  sanmayın Coca Cola gelecek, herhangi bir marka gelebilir :) 10-15 dakikalık bir bekleyişten sonra bizim noodle'larımız geldi Çinli arkadaşın sipariş ettiği bize göre pilav, Türkmenlere göre mifan ve haşlanmış eti geldi. Çinli arkadaş kendileri, tavuk bacağını bile soya sosuna bulayıp yerlerken Türkmen yemeklerini çok baharatlı buldu, güldük :) Erkek arkadaşım noodle'dan memnun yemeğine başladı benimse chopstick'lerle imtihanım başladı. Ellerim biraz fazla uzun ve büyük olduklarından mıdır nedir bir türlü zaptedemiyorum kendilerini. Çatal alışkanlıkları da olmadığı  için ee kaşıkla da noodle yenemediği için chopstickleri noodlelara saplama yönetmiyle (Çinli arkadaş gülmekten boğuluyordu) 2-3 lokma yiyebildim. Onlar bana gülerken, harika chopstick kullanma tarzımı hiç bozmadan yemeğimi yemeye çalışıyordum ki vik vik sesiyle durakladım çevreye baktım. İşletme sahibi yerinden sakince kalkıp yemek yediğimiz yerin 1-2 adım ilerisinde duran karton kutulara bir tekme attı ve vik vikler yine duyuldu. Kaskatı kesildim tabii ve aman ben yiyemeyeceğim bunu deyip bıraktım yemeğimi. Yemek yediğimiz yerde işletme sahibince gayet normal karşılanan farelerin olmasını erkek arkadaşıma ve en önemlisi de zorla oraya getirdiğimiz Çinli arkadaşa nasıl anlatayım bilemedim, anlatmadım da :)) Ayaklarımı sandalye de toplayabildiğim kadar toplayıp yemeklerini yemelerini bekledim, çıkışta da olaydan haberdar ettim. Evet ikisi de hiçbir şey duymamış ben anlatınca biraz mideleri bulandı tabii. Ama o kadar acıkmıştık ki sonradan çok da umurlarında olmadı :))


Mc Donalds'dan karnımı doyurabileceğim bir şeyler aldıktan sonra Çinli arkadaşın tavsiyesi üzerine Yangtze nehrinde gezintiye çıkmaya karar verdik. Yaklaşık yarım saatlik gezintinin ücreti kişi başı 25 Yuan yani 10 TL civarında. Gezinti ejderha yılı olması nedeniyle süslenmiş bu gondol tarzı teknelerle yapılıyor...


Nehirde gezinen çok fazla tekne var. 10 dakikada bir yeni bir tekne hareket ediyor. Nehir şehrin içlerine doğru ilerlerken siz de kendinizi Venedikte gibi hissediyorsunuz.



Tekne gezintisinde size eşlik eden bir rehber yok, zaten bu gezi pek turistlere de özel değil, genelde başka şehirlerden ya da köylerden gelmiş yerli halkın tercih ettiği bir etkinlik. Fakat biz şanslıydık ve yanımızdaki Çinli arkadaşımız gördüğümüz yerlerle ilgili kısa bilgiler verdi. Nehrin, gezinin başladığı yerden oldukça uzak bir kıyısında 9 bakire kıyısı denen bir yer varmış ve köprü üzerinde 9 kadın misafirlerini mutlu etmek için beklermiş. Temsili olarak yapılmış 9 heykelin bulunduğu, hepsini görebileceğim bir açı yakalayamadım fakat İşte 9 bakire kıyısı...



Özellikle yaz aylarında, nehirde kurulan platformlarda geceleri konserler veriliyormuş fakat biz hem geceye kalamadığımız için hem de o gün olmadığı için göremedik.




Tekne turumuz bitti ve kıyıya yanaştık. Böylece Nanjing'deki son günümüzü de tamamlamış olduk. 


Ne çok yemek yemişsiniz diyeceksiniz belki ama Çin'e yolunuz düşerse bu bilgilerin hayat kurtarıcı olduğunu anlayacaksınız :) Evet akşam yemeği için kapsamlı bir araştırmanın sonunda, (daha önce de dediğim gibi Nanjing üniversiteleriyle ünlü bir şehir ve bolca öğrenci var) Türk öğrencilerin işletmesini yaptığı İstanbul restaurant'a rastladık. Mekanı bulmak çok kolay değil ki elimizde adres olmasına rağmen Çinli arkadaşlar bile zor buldu fakat o kadar aradığımıza da değdi. İçeri girdiğimizde işletme sahibi öğrenci arkadaşlar bizi sevinçle karşıladılar :) Kısa bir muhabbetten sonra orada öğrenci olduklarından bahsettiler. Biz de merakla menüde yoğurt peynir vs var ki bunlar Çin'de bulunması neredeyse imkansız yiyecekler, nasıl yapıyorsunuz bunları dedik. Evet Türkün gücü, üniversitedeki bütün Türk öğrenciler her Türkiyeye gittiklerinde peynir yoğurt vs depolayıp getiriyorlarmış :) İmece usulü oluşturuluyormuş bu bulunması zor menü :) Açıkçası restaurantın sahiplerinin öğrenci olduğunu öğrendiğimde evet anlaşılan o ki öğrenci yemeği yiyeceğiz, beklentiyi yüksek tutmamak lazım diye düşünmüştüm ki yemeklerin lezzeti gerçekten şaşırttı beni. Eveeet Nanjing'de de nerede ne yemek yenir nerelerde ne yapılır biliyorsunuz artık. 


Bizim Nanjing'de geçirdiğimiz 2 güzel günden sonra, hedefimiz Xian. Kare şehir Xian'ı da bir sonraki yazı da anlatacağım :) Görüşmek üzere...





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için çok değerli. Yorumlarınız için teşekkürler...