2 Ağustos 2015 Pazar

PARİS

Geçtiğimiz sene Tripsta'nın Facebook sayfasında düzenlediği yarışmadan Paris tatili kazanmış ve bu 10 günlük tatil hayatımızda unutamayacağımız tatillerden biri olmuştu. Paris tatilinin üstüne 10 günlük bir de Londra gezisi yaptık fakat yazmak için ancak vakit bulabildim. Gezi yazısı yazmak gerçekten zor ve oldukça vakit alıyor.
Öncelikle Paris tatilimizin neden unutamayacağımız tatiller arasında olduğundan bahsedeyim. Çünkü ilk defa bir yurtdışı tatilimizde sadece 1 şehirde bulunduk ve oradan oraya koştura koştura gezmedik. İtalya tatilimizde 3 şehir, Amerika tatilimizde 3 şehir, Çin tatilimizde 4 şehir gezmiş ve tatilden döndüğümüzde hiç tatil yapmamış gibi yorgunduk. Paris'te ise merkezden uzaklaştığımız çıktığımız tek gün Disneyland'e gittiğimiz gündü. Hem bu nedenle hem de romantizmin başkenti olması nedeniyle unutamayacağımız tatiller arasına girdi tabiki :)
Öncelikle Paris hakkında kısa bilgiler vereyim. Paris bildiğiniz gibi Fransa'nın başkenti ve nüfusu 12 milyona yakın. Diğer avrupa ülkeleri gibi bizden, Schengen vizesi istiyor. Fransa vize konusunda sorun çıkartır gibi yanlış bir algı var ülkemizde, eğer vize başvuru dosyanızı hatasız hazırlarsanız hiçbir sorunla karşılaşmazsınız. Bizim vizelerimiz 5 gün gibi bir sürede elimizde oldu.
Paris'in turizmin göz bebeği destinasyonlarından olması nedeniyle harcamalarınıza dikkat etmenizde fayda var. Merkeze ve özellikle de Eyfel'e yaklaştıkça fiyatlar yükselmekte. Biz, konaklama için Eyfel'e yürüme mesafesinde yer alan bir oteli tercih ettik. Küçük fakat güzel ve merkezi bir otel idi. Ulaşım için ise dünyanın en eski ve büyüklerinden biri olan Paris metrosunu tercih ettik. 16 hattı olan ve 215 km hat uzunluğunda olan bu metro ile dilediğiniz her yere rahatça gidebiliyorsunuz.
Peki Pariste neler yaptık? Nerelere gittik? Öncelikle belirtmeliyim ki biz; gittiğimiz şehirlerde ilk önceliği müzelere veriyoruz. Alışveriş gezileri ya da gastronomi gezileri yerine, kültür-sanat gezileri bize daha uygun. Paris'te bunun için biçilmiş kaftan. Bu nedenle biz gezimize Louvre Müzesi ile başladık. Daha sonra; Orsay müzesi, Rodin müzesi, Notre Dame Katedrali, Sacre Coeur Bazilikası, Zafer takı ve diğer popüler mekanlar ile devam ettik. Arada, yıl dönümü kutlamamız için Sen nehrinde müthiş bir cruise turuna da katıldık. Fakat ben ilk yazımı Louvre müzesine ayırdım. Detaylıca gezmenin en az 1 hafta alacağı Louvre müzesi yazım yakında sitede olacak. Takipte kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için çok değerli. Yorumlarınız için teşekkürler...