28 Ağustos 2014 Perşembe

KATALONYA TARİH MÜZESİ

Barselona'daki son büyük durağımız Barselona tarih müzesi idi. Biz bu müzeyi gezerken çok eğlendik çünkü uygulamalı bir müze bu :) Yani ortaçağ bölümündeki gerçek boyutlardaki atlara binebiliyor, kılıçları deneyebiliyorsunuz.
Neolitik dönemden günümüze, tarihi yansıtan bir çok eser var müzede. Fazla söze gerek yok, fotoğraflarla açıklamaya çalışacağım...
Dediğim gibi, bu müze uygulamalı. Ben denemedim ama Ceyhun, at avrat silah deyip atladı atın üstüne :)
Atlar gibi, müzedeki bazı silahlara da dokunabilir, ne kadar ağır ve taşınması zor olduklarını kavrayabilirsiniz.
Günümüze yaklaştıkça müze daha da eğlenceli bir hal alıyor. Öyle ki barda oturabilir, arkadaşlarınızla langırt oynayabilirsiniz :)
Katalan tarihine merak ve ilgi duyuyorsanız mutlaka gitmelisiniz bu müzeye. Aynı zamanda bizim gibi gezilmemiş tek bir müze bile bırakmayalım mantığındaysanız da gitmelisiniz tabii :) Tarih müzesinden sonra yarım günde gezdiğimiz 2 yer daha kaldı. Picasso müzesi ve pakt. Onları da bir sonraki yazımda kısaca anlatıp Barselona dosyasını kapatacağım. Sırada Paris dosyası var! Görüşmek üzere...

26 Ağustos 2014 Salı

KATALONYA ULUSAL SANAT MÜZESİ

Barselona'da gezilecek sayılı yer kalmışken Katalonya Ulusal Sanat müzesine gitmeye karar verdik. Müzeye gidebilmek için Bus Turistic ile Arena'ya kadar gidip orada inmeniz gerekiyor. Böylece Arena'yı görmüş oluyorsunuz. Biz de öyle yaptık.
Arena, La Monumental olarak bilinen önceden boğa güreşlerinin yapıldığı yer tabiki. Artık Barselona'da boğa güreşleri yapılmadığı için burası restaurant ve barlara devredilmiş. Yukarıya fotoğrafta gördüğünüz asansör ile kişibaşı 1 Euro ödeyerek çıkabiliyorsunuz. 
Arena'ya çıkarken 10 dakika yürüme mesafesindeki Katalonya Ulusal Müzesini de görebiliyorsunuz. Aşağıdaki videoda görebilirsiniz. Fakat video Iphone ile çekildiği için görüntü kalitesi düşük ve nedense çevreye bakınıp durmuşum. Bundan sonraki videolarımda daha dikkatli olacağım bu konuda :(
Arena'ya çıktıktan sonra göreceğiniz tam olarak bu. Karşıda tepedeki yapı da Ulusal Sanat Müzesi zaten.
Biz karnımız aç olmadığı için Arena'daki restaurantları deneyemedik fakat gayet güzel kokular geliyordu, denenebilir :) Arena'da yarım saat kadar manzarayı izledikten sonra tekrar aşağı inip müzeye gittik.
Müzeye ulaşabilmek için bu uzuuuun caddede 10 dakika kadar yürümeniz gerekiyor. Cadde bittiğinde sizi müzeye doğru kat kat yükselen havuzlar bekliyor. Mutlaka durup oradan müzeye bakın. Çok güzel görünüyor. 
Merdivenlerden yukarı çıktığınızda Arena'da gördüğünüz manzaranın tam tersi yönden bakıyorsunuz şehre. Aşağıda gördüğünüz manzara ise müzenin terasından.
Müzeye giriş kişi başı 12 Euro. Terasa çıkmak için 3 Euro daha ödemeniz gerekiyor. 16 yaş altı ve 65 yaş üstündekilere ise ücretsiz. Müze gerçekten büyük ve kapsamlı. Yaklaşık 2,5-3 saatte ancak hızlı hızlı gezebildik. Müzede barok, klasik ve modern resim ve heykel örnekleri mevcut. Size fotoğrafını çektiğim eserlerden kısa bir video hazırladım. Görmüş kadar olun diye :)
Katalonya ulusal müzesini de gezip bitirdiğimize göre son durağımıza gidebiliriz. Bir sonraki yazıda gezerken çok eğlendiğimiz Katalonya tarih müzesi olacak. Görüşmek üzere...

25 Ağustos 2014 Pazartesi

UCUZA UÇAK BİLETİ ALMANIN YOLU

Seyahat etmeye karar verdiğinizde karşınıza çıkan ilk ciddi sorun nasıl ulaşım sağlayacağınız. Eğer yurtdışına çıkma amacındaysanız zaten uçak ile seyahat edeceksiniz. Burada yeni bir sorunla daha karşı karşıya kalıyoruz. Hangi firma ile nereden bilet alacağız? O kadar çok firma var ki bunlardan uygun uçuşları bulmak, fiyat karşılaştırması yapmak derken bir bakıyoruz seyahatimize sayılı gün kalmış. Fiyatlar uçmuş, yer sıkıntısı başlamış. İşte bu sorunu ortadan kaldıran bir siteden bahsedeceğim size. Ucuzabilet.com







Ucuzabilet.com yurtiçi ve yurtdışında faaliyet gösteren farklı havayollarının uçak seferlerini tek bir sayfada göstererek fiyat karşılaştırması yapabilmemizi sağlarken zamandan da tasarruf etmemize yarıyor. Aynı zamanda devamlı güncellenen fırsatlar sekmesinde iç ve dış hatlarda olmak üzere promosyonlu uçak bileti seçeneklerini bulabilirsiniz.
Bunun için gidilecek yeri, tarihi ve yolcu sayısı gibi bilgileri arama ekranına girmeniz yeterli. Karşınıza çıkan farklı havayollarına ait biletleri görebildiğiniz gibi gideceğiniz yere ait promosyon biletlere de ulaşabiliyorsunuz böylece. Örneğin biz seyahatimiz için Ucuzabilet.com'a başvurduk ve cazip fiyatlarla Londra uçak bileti satın aldık. Üstelik kredi kartına vade farksız 9 taksite varan ödeme seçeneklerinden de faydalandık. Ucuza bilet almanın hızlı ve zahmetsiz yoluyla tanışmak için Ucuzabilet.com'u ziyaret edebilir, kampanyalardan yararlanabilirsiniz. 

24 Ağustos 2014 Pazar

BARSELONA KATEDRALİ VE LA BOQUERIA

Şehirde özellikle geceleri gezinirken görüp bir türlü uğramak için uygun zamanı yaratamadığımız bir yerdi Barselona katedrali. Park Güell'de geçirdiğimiz güzel ve bol güneşli günden sonra hava bozup yine yağmur başlayınca fırsat bu fırsat dedik. Asıl ismi Catedral de la Santa Creu i Santa Eulalia olan katedral gotik mimarisinin 14. yüzyıl örneklerinden.
Katedral Roma döneminde 13 yaşındayken şehit olan Eulalia'ya adanmış. Ve Santa Eulalia'nın mezarı da katedral içerisinde yer alıyor. Katedrale giriş hala ibadethane olarak kullanıldığı için ücretsiz fakat asansör ile katedralin çatısına çıkmak isterseniz 3 Euro ödemeniz gerekiyor. Yukarı çıktığınızda bir kez daha Barselona şehir manzarasını görebiliyorsunuz. 
Barcelona katedralini gezdikten sonra La Ramble'da bulunan La Boqueria'da bulduk kendimizi. La Boqueria Barselona'nın en ünlü pazarı. Aynı zamanda yerli ve yabancı turistlerin en çok bulunduğu mekanlardan biri.
Burası hakkında en önemli hatırlatma Pazar günü kapalı olduğu. Seyahatinizi planlarken La Boqueria için pazar gününü seçenekler arasından çıkartın. 
Taze sebze, meyve, balık ve etin yanısıra egzotik yiyeceklere de kolayca ulaşabilirsiniz bu pazarda. Aynı zamanda yerel tatları denemek isterseniz pazarın içinde tapas barlar da mevcut.
 
 
 
La Boqueria'nın pazar günleri kapalı olduğunu bir kere daha hatırlatıp bu yazıyı burada bitiriyorum. Bir sonraki yazımda Katalonya Ulusal Sanat Müzesi'nden bahsedeceğim. Gördüğünüz gibi biz gittiğimiz yerlerde müze müze geziyoruz ve mutluyuz ama umarım siz de okurken mutlu oluyor sıkılmıyorsunuzdur. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle...

21 Ağustos 2014 Perşembe

PARK GUELL

Barcelona'nın üstüne 10 günlük Paris gezisi yaptım geldim, Paris'in gezilecek yerini bırakmadım ama ben hala Barcelona'yı yazıyorum evet. Son zamanlarda bir meşgulüm (bir üşengecim ki) sormayın. En son favorim olan ismini söylemesi bile güzel Montjuic kalesindeydik. Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi bir gün sonra hava güzel olunca Gaudi'nin unutulmayacak eserlerinden olan Park Güell'e gitmeye karar verdik tabii.
Park Güell aslında bir proje. Eusebi Güell isimli bir Katalan 17 hektarlık bu alanı satın almış ve daha sonra da İngiliz stilinde tasarlanmış bir alana dönüştürmek istemiş. Bu alan içinde 50'den fazla da ev bulunacakmış. 1900 yılında Güell park için Gaudi ile görüşmüş ve Gaudi 14 yıl boyunca bu alan için çalışmış. Ve ilginçtir ki proje bittiğinde 1 ev dahi satılamamış. Zaten alan 1918 yılında devlete geçmiş ve devlet de 1922 yılında alanı halka açmış.
Bize gerçekten ilginç geldi, böyle tüm Barcelona'yı tepeden gören güzel bir semtte nasıl olmuş da o evler satılamamış? Sanıyorum o dönemler şehre uzak kaldığı için. Her nasıl olduysa da iyi olduğu kesin. Bireysel olarak yaşayacakları bu görsel güzelliği hepimiz yaşayabiliyoruz böylece.
Parkın içi Gaudi'den beklenecek şekilde rengarenk mozaiklerle dolu. Ağzından su akıtan bu dev kertenkele de parkın en bilinen sembollerinden. Yukarıya doğru basamakları çıktığınızda geniş bir alanı çevreleyen bank sırasını, Hansel ve Gretel'in evinden esinlenerek yapılmış kurabiye ve şeker görünümlü evler ile kuşbakışı Barcelona'yı görüyorsunuz.
Şansınız yanınızdaysa bonus olarak su birikintisinde serinlemeye çalışan güvercin ve (sanıyorum) papağanları da görebilirsiniz :)
Parkın içinde bu kadar güzelliğin yanında bir de müze var. Gaudi müzesi. Aslında 1906-1926 yılları arasında Gaudi'nin yaşadığı ev bu ve tasarımcısı Francesc Berenguer. Müzede Gaudi'nin çizimleri ile kendi eşyaları var.
Bu arada söylememe gerek var mı bilmiyorum ama parka giriş ücretli. Müze ve park için kişibaşı 7 Euro. Biz Park Güell'i doya doya gezdikten sonra, Ceyhun'un Doktora projesi için faydalı olacağını düşündüğümüzden parkın çok yakınındaki Gaudi Experience'a gittik. 4D teknolojisi ile Gaudi'nin eserlerini içeren 10 dakikalık filmi izleyip kendinizi o dönemde hissedebilirsiniz. Bunun da fiyatı 9 Euro. 10 dakikalık film için 9 Euro ödenir mi demeyin, film sayesinde Gaudi'nin hangi eseri  neyi düşünerek tasarladığı konusunda da fikir sahibi olabilirsiniz. Gitmişken oturun Gaudi amcanın bir çayını da için :)
Çayımızı da içtiğimize göre bu yazıyı da burada sonlandırabiliriz. Bir sonraki yazıda önce Barselona Katedrali'ne gidelim gotik tarzdan içimiz biraz darlanınca da La Boqueria'ya gider aç karnımızı doyururuz :) Görüşmek üzere...

18 Ağustos 2014 Pazartesi

MONTJUIC KALESİ

Çoğu insanın aksine benim Barcelona'daki favori mekanım Sagrada Familia değil, Montjuic Kalesi. 1640 yılında yapılmış olan kale tüm şehre hakim olan tek yapı. Montjuic tepesi üzerinde yer alıyor tabiki. Biz Barcelona'yı Hop on Hop off otobüsleriyle gezdiğimiz için buraya ulaşmak zor olmadı bizim için. Tepeye çıkmak için teleferik kullanmanız gerekiyor ki en sevdiklerimden. Dönüşümüzde yağmur, şimşek fırtına olmasaydı daha çok sevebilirdim belki :)
Teleferik ücreti kişi başı gidiş dönüş 10 Euro. Yolculuk yaklaşık 10 dakika kadar sürüyor ve dibinize yıldırım düşmediği sürece eğlenceli :) Kalenin bahçesi çimenlerle kaplı ve muhteşem görünüyor. Arka taraftaki liman manzarası ise ön kısımdaki şehir manzarası oturup izlemelik.
Kale 18. ve 19. yüzyılda çıkan ayaklanmaları bastırmak için yapılmış, buradan top atışı yapılırmış şehre ve siyasi suçlular burada idam edilirmiş. Bu nedenledir ki kalenin üst kısmında toplar duruyor. Toplar bahane eğlence şahane :)
 
Kalede yaklaşık 1-2 saat vakit geçirdikten sonra teleferikle dönüş yoluna geçtik.
Teleferikten indiğiniz yere çok yakın bir yerde Fundacio Joan Miro var ve Miro'nun eserleri sergileniyor. 1983 yılında hayatını kaybetmiş olmasına rağmen son dönemlerde popülerleşmeye başlayan Miro'nun resim ve heykelleri bulunuyor müzede. Açıkçası Miro'yu seven ve tarzını benimseyen insanlar değiliz fakat gitmişken görelim diyerek uğradık. Giriş yetişkinler için kişi başı 11 Euro ve pazartesi günleri kapalı.
Miro sergisini de gezip bitirdikten sonra yağmur dolu formunu alınca saat de geç olunca otele dönmek zorunda kaldık. Bir gün sonra şansımıza hava günlük güneşlik olunca da muhteşem şehir manzarasıyla küçük cennet Park Güell'in yolunu tuttuk. O da bir sonraki yazımda burada olacak. Sevgiyle...