9 Ağustos 2015 Pazar

RODİN MÜZESİ

Louvre müzesinde sanata doyamamış olacağız ki sonraki durağımız Rodin müzesi oldu. Bir önceki yazımda belirttiğim gibi hepimizin yakından görmese de Türk filmlerinde olsun mutlaka görmüş olduğu, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinin bahçesindeki Düşünen Adam heykelinin yaratıcısıdır Auguste Rodin. Bu müzede de onun eserleri sergileniyor.
Müzeye giriş ücreti 9 Euro. Müzede sergilenen eserlerin dışında bina da kendi başına oldukça etkileyici. Eserler, yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz, Rodin'in ölmeden önceki son 9 yılını geçirdiği, 18. yüzyıldan kalma bir bina olan Hotel Biron'da sergileniyor.
Müzedeki eserlere geçmeden önce Rodin hakkında da bilgi vermek istiyorum. 1840 doğumlu olan Rodin, tam anlamıyla skandalların adamı. 1880 yılında Fransa, yeni açacakları Dekoratif Sanatlar Müzesi için Rodin'e bir kapı ısmarlamış. Fakat Rodin eseri açılışa yetiştirememiş ve bu olay olmuş. Yetiştiremediği bu eseri ünlü Cehennem Kapısı eseri. Dante'nin İlahi Komedya'sından esinlenerek yaptığı eserin üzerinde tam 10 yıl çalışmış. Rodin öldükten sonra ise kapı bronza dökülmüş ve şu an Rodin müzesinin bahçesinde sergileniyor.
Rodin'in bir diğer skandal yaratan eseri de Victor Hugo anıtıdır. Ne var ki bunda diyorsanız sorun şu: Rodin, Victor Hugo'yu çırılçıplak olarak bir kayaya oturmuş halde şekillendirmiştir ve bu durum da zamanında Fransız halkı arasında oldukça şaşırtıcı bir etki bırakmıştır. Bu eser de şu an müzede bahçede sergileniyor.
Victor Hugo'dan sonra Rodin'in neden olduğu son skandal ise Balzac'ı şekillendirdiği eseri. Victor Hugo heykeliyle aynı sebepten Balzac heykeli de tepkiye neden olmuş. Dönemin Edebiyatçılar Birliği'nin ısmarladığı Balzac heykelini çıplak olarak şekillendiren Rodin, tepkiler üzerine esere bir palto giydirmiş. Bu durum karşısında sanat çevreleri 2'ye ayrılsa da Emile Zola her daim Rodin'i desteklemiş. Fakat bu ayrışma sanattan kopup siyasi bir durum alınca Rodin, Balzac eserini sergilemekten vazgeçmiş ve eseri sergiden kaldırmış. Buna rağmen Rodin yazışmalarında her daim Balzac'ın en sevdiği eser olduğunu vurgulamış. Balzac heykeli şu an Rodin müzesinde Biron binasında sergileniyor.
Bütün bu iddialı ve döneminde kendinden oldukça çok söz ettiren eserin yanında Düşünen Adam (Thinker) heykeli nerede diye sorarsanız müzenin bahçesinde sergileniyor.
İnanılmaz güzel bir bahçenin içinde sergilenen tüm Rodin eserlerini hazırladığım aşağıdaki videoda görebilirsiniz. Aynı zamanda buraya tıklayarak Youtube kanalıma üye olabilir, yayınladığım videoları ilk önce siz izleyebilirsiniz.
Bir sonraki yazımda sanata biraz ara verip Eyfel Kulesi'ne gideceğiz. Detaylar için takipte kalın :)

3 Ağustos 2015 Pazartesi

LOUVRE MÜZESİ

Herkesin aksine bizim Paris'teki ilk durağımız Louvre müzesi idi. Louvre müzesi, Fransız ihtilalinden sonra 1793 yılında açılmış ve dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi. Yılda 10 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret ediliyormuş. Müze Salı günleri ve resmi tatillerde kapalı. Diğer günlerde ise sabah 09:00'da açılıyor. Biz saat 10:00 gibi müzedeydik. Müze giriş ücreti kişi başı 12 Euro.
Louvre müzesi Paris'in en büyük saraylarından biri aynı zamanda. Gezerken bunu anlamak çok daha kolay. Sadece daha önceden belirlediğiniz belli başlar eserleri inceleyerek gezmiş olsanız bile 1 günde bitirmek neredeyse imkansız. İnanılmaz bir sanat koleksiyonu var. Bu koleksiyon içinde Fransız tabloları ve heykelleri, Antik Mısır ve Antik Yunan, Doğu ve İslam Sanatı, İtalyan tablo ve heykelleri ile Flemenk tabloları yer alıyor. İncelemek ve zaman geçirmek istediğiniz eseri seçmek kesinlikle çok zor. Fakat Louvre deyince herkes gibi bizim de ilk aklımıza gelen gizem dolu Mona Lisa oldu. Ve ilk olarak Mona Lisa'nın bulunduğu salona yönlendik.
Louvre deyince sadece bizim aklımıza Mona Lisa gelmiyor gördüğünüz gibi :) Müzenin en kalabalık salonu ve yaklaşması en zor olan eseri bu. Başında her daim 3 görevli bekliyor. Sıranızı bekleyip biraz da itişip kakışmadan sonra yaklaştığınızda esere yakından bakabilmek için ancak 1 dakikanız var. Daha sonra en öndekiler yan taraflardan sıradan çıkıyor, bir arka sıradakiler bakabilsin diye. Bunun bir devinim olarak devam etmesi için görevliler zaten uyarıda bulunuyorlar. Uyarıyı duyana kadar dilediğinizce inceleyin :)
Leonardo Da Vinci'nin ustalık eseri olan Mona Lisa'nın yapımı 1503 yılında başlamış ve 3 yıl sürmüş. Dünyanın en ünlü resmi aynı zamanda Louvre müzesinde kendisine tahsis edilmiş bir duvarı olan tek tablo. Yani Mona Lisa'nın asılı olduğu duvarda başka hiçbir eser gösterilmiyor ve eser kurşun geçirmez cam ile korunuyor. Mona Lisa'yı gördükten sonra biz kendi tercihlerimize göre diğer eserleri gezmeye başladık. İkinci olarak en çok görmek istediğimiz eser yine Leonardo Da Vinci'nin St. John the Baptist eseri idi.
Leonarda Da Vinci'nin 1513-1516 yıllarında yaptığı bu eserde Mona Lisa'da da gördüğümüz gizemli gülümseme mevcut. Bir çok sanatçıya da ilham kaynağı olan bu eserde Da Vinci, Vaftizci Yahya ile göğü işaret ederek vaftizin kurtuluş olduğunu belirtmiş. Bu resimde beni en çok etkileyen şey sanki resmin aydınlatması boya harici bir araç kullanılarak yapılmış gibi. Resmi yakından incelediğinizde de bazı kısımların spot tutulmuş gibi aydınlık oluşunun boyamayla nasıl mümkün olabileceğine inanamıyorsunuz. Aynı zamanda bu eserin Da Vinci'nin son eseri olduğu söyleniyor.
Louvre müzesinde görmeniz gereken o kadar çok eser var ki... Daha önceki başka bir yazımda yaptığım gibi bir video haline getirdim tüm gördüklerimi. Umarım videoyu izlerken siz de gidip görmüş kadar olursunuz :)
Louvre müzesinin kapanış saatine kadar doyasıya gezdik ve eserleri inceleme fıratı bulduk. Paris için bir sonraki durağımız, bir kopyası Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinin bahçesinde sergilenen Düşünen Adam heykelinin yaratıcısı, Auguste Rodin'in eserlerinin sergilendiği müze. Rodin'i ve eserlerini merak ediyorsanız takipte kalın, bir sonraki yazımda burada olacak. Mutlu günler...

2 Ağustos 2015 Pazar

PARİS

Geçtiğimiz sene Tripsta'nın Facebook sayfasında düzenlediği yarışmadan Paris tatili kazanmış ve bu 10 günlük tatil hayatımızda unutamayacağımız tatillerden biri olmuştu. Paris tatilinin üstüne 10 günlük bir de Londra gezisi yaptık fakat yazmak için ancak vakit bulabildim. Gezi yazısı yazmak gerçekten zor ve oldukça vakit alıyor.
Öncelikle Paris tatilimizin neden unutamayacağımız tatiller arasında olduğundan bahsedeyim. Çünkü ilk defa bir yurtdışı tatilimizde sadece 1 şehirde bulunduk ve oradan oraya koştura koştura gezmedik. İtalya tatilimizde 3 şehir, Amerika tatilimizde 3 şehir, Çin tatilimizde 4 şehir gezmiş ve tatilden döndüğümüzde hiç tatil yapmamış gibi yorgunduk. Paris'te ise merkezden uzaklaştığımız çıktığımız tek gün Disneyland'e gittiğimiz gündü. Hem bu nedenle hem de romantizmin başkenti olması nedeniyle unutamayacağımız tatiller arasına girdi tabiki :)
Öncelikle Paris hakkında kısa bilgiler vereyim. Paris bildiğiniz gibi Fransa'nın başkenti ve nüfusu 12 milyona yakın. Diğer avrupa ülkeleri gibi bizden, Schengen vizesi istiyor. Fransa vize konusunda sorun çıkartır gibi yanlış bir algı var ülkemizde, eğer vize başvuru dosyanızı hatasız hazırlarsanız hiçbir sorunla karşılaşmazsınız. Bizim vizelerimiz 5 gün gibi bir sürede elimizde oldu.
Paris'in turizmin göz bebeği destinasyonlarından olması nedeniyle harcamalarınıza dikkat etmenizde fayda var. Merkeze ve özellikle de Eyfel'e yaklaştıkça fiyatlar yükselmekte. Biz, konaklama için Eyfel'e yürüme mesafesinde yer alan bir oteli tercih ettik. Küçük fakat güzel ve merkezi bir otel idi. Ulaşım için ise dünyanın en eski ve büyüklerinden biri olan Paris metrosunu tercih ettik. 16 hattı olan ve 215 km hat uzunluğunda olan bu metro ile dilediğiniz her yere rahatça gidebiliyorsunuz.
Peki Pariste neler yaptık? Nerelere gittik? Öncelikle belirtmeliyim ki biz; gittiğimiz şehirlerde ilk önceliği müzelere veriyoruz. Alışveriş gezileri ya da gastronomi gezileri yerine, kültür-sanat gezileri bize daha uygun. Paris'te bunun için biçilmiş kaftan. Bu nedenle biz gezimize Louvre Müzesi ile başladık. Daha sonra; Orsay müzesi, Rodin müzesi, Notre Dame Katedrali, Sacre Coeur Bazilikası, Zafer takı ve diğer popüler mekanlar ile devam ettik. Arada, yıl dönümü kutlamamız için Sen nehrinde müthiş bir cruise turuna da katıldık. Fakat ben ilk yazımı Louvre müzesine ayırdım. Detaylıca gezmenin en az 1 hafta alacağı Louvre müzesi yazım yakında sitede olacak. Takipte kalın...

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Kurban Bayramı Tatili İçin 2 Otel Önerisi

Yaz tatilinden hevesinizi alamadıysanız, Kurban Bayramı’nda küçük bir kaçamak yapabilirsiniz. Akdeniz’in göz bebeği Antalya’da keyifli bir tatil hayal ediyorsanız, sizin için önereceğimiz iki oteli aklınızın bir köşesine yazın.



Titanic Beach Lara

Antalya’nın ince kumlu en güzel sahil şeridi Lara’da yer alan Titanic gemisi şeklindeki otel, eşsiz mimarisi, büyüleyici atmosferi ve zengin imkanlarıyla tatil için ideal bir adres…

Lara-Kopak Mevkiinde 95.000 m2 alan üzerine kurulu otel, 586 odasıyla konforlu bir konaklama sunuyor. Denize sıfır mesafede olan tesis, Antalya Şehir merkezine 12 km., Antalya Havalimanına 10 km. uzaklıkta bulunuyor.

Titanic Beach Lara son derece donanımlı odalarıyla evinizdeki konforu yaşatıyor. Ultra herşey dahil konseptiyle hizmet veren otelde, sabah açık büfe kahvaltıyla başlayan ikramlar gecenin geç saatlerine kadar devam ediyor. Gün boyu ana restoranında ve barlarında sunulan lezzetlerin tadını çıkarabilirsiniz. İtalyan Mutfağı’nın leziz örneklerini tatmak için Sapore A'la Carte Restaurant’ı, deniz ürünleri için Çapari A'la Carte Restaurant’ı tercih edebilirsiniz.

Tesisin 165 m. uzunluğunda ince kumlu özel plajında güneş ve denizle baş başa kalacağınız saatler sizi bekliyor. Akdeniz’in masmavi sularında yüzmenin keyfini çıkarabilir, şezlonga uzanıp güneşlenerek kafa dinleyebilirsiniz. Yetişkin ve çocuklar için bulunan açık yüzme havuzu ve kaydıraklı havuzunda ise eğlenerek suyun tadını çıkarabilirsiniz.
Otelde keyifli vakit geçirebilmeniz için pek çok aktivite de bulunuyor.  Bilardo, Masa tenisi, pilates, aerobik, plaj voleybolu, jetski gibi sportif ve zevkli aktivitelerle heyecanlı anlar yaşayabilirsiniz.

Tüm yılın yorgunluğunu atmak için iyi bir Spa’dan daha güzeli olamaz.İçerisinde Fitness Center, Türk Hamamı, Terapi odaları, 2 adet Sauna, 1 adet buhar odası, Kar odası, Jakuzi, Dinlenme odası, Kapalı havuz, Isıtmalı açık havuz bulunan Wellness&Spa Merkezi’nde bedeninizi ve ruhunuzu tazeleyebilirsiniz.


Nirvana Lagoon Villas, Kemer - Beldibi

Yıl boyunca misafirlerine "Privileged Life” konseptinde en iyi hizmeti vermeyi amaçlayan Crystal grubu, Nirvana Lagoon Villas Suites & Spa’da misafirlerine etkileyici ve kusursuz bir tatil vaat ediyor. Doğaya saygılı, farklı mimari tasarımı ile lüks ve konforu bir araya getiren otelde, rüya gibi bir tatil yapabilirsiniz.

Kemer Beldibi mevkiinde, eşsiz bir doğa içerisinde 152.000 m² alan üzerinde kurulu tesis, Antalya’ya 26km.,Kemer’ e 16km. ,havaalanına 36km. uzaklıkta bulunuyor. Denize sıfır mesafede olan tesis, özel plajı ve çeşitli havuz seçenekleri ile havuz severlere doyumsuz bir keyif yaşatıyor. Standart odalarının yanı sıra aile odaları, deluxe villaları, suitleri ile ultra lüks konaklama sunan tesiste, kendine ait özel havuzu bulunan odalarda mevcut.
Ultimate herşey dahil konseptiyle hizmet veren tesiste, gün boyu sunulan leziz ikramlarla damaklarınızı şenlendirebilirsiniz. A la carte restoranlarında Meksika, Akdeniz, Osmanlı, Uzak doğu mutfağı gibi çeşitli lezzetleri tadacağınız otelde damaklarınız şenlenecek. Gün boyu süren animasyon aktiviteleri, akşam gösterileri, canlı müzik (haftanın belirli günlerinde) ve disko ile de eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz. Su sporlarına meraklıysanız, otelin bünyesinde yer alan banana, jet ski, rüzgar sörfü tam size göre.
Kurban Bayramı Otelleri arasında yer alan bu iki otelde unutulmaz bir bayram tatili geçirebilirsiniz.

2 Temmuz 2015 Perşembe

DEĞERLİ EŞYALARINIZ ELİNİZİN ALTINDA, EL BAGAJINIZDA OLSUN

Kredi kartınızı, pasaport, ehliyet ve araç ruhsatı gibi her an ihtiyacınız olabilecek belgelerinizi; nakit paranız, değerli takılarınızı; uçuş sırasında ya da uçuşunuzun hemen ardından ihtiyacınız olabilecek ilaçlarınızı; bilgisayarınız ve cep telefonunuzu; sözleşmeler, tapu, diploma gibi önemli evrak ve belgelerinizi el bagajınızda taşıyın, aklınızı onlarda bırakmayın.


Bir boomads advertorial içeriğidir.

29 Mayıs 2015 Cuma

ŞEKER BAYRAMI’NDA YURT DIŞINDA TATİL İÇİN 4 ÖNERİ

Temmuz’un ortasında Şeker Bayramı’nı fırsat bilip güzel bir yaz tatiline çıkmaya ne dersiniz? Yurt içi tatilinden sıkıldıysanız, dünyanın diğer güzelliklerini keşfetmek istiyorsanız,  tercihinizi yurt dışı tatil seçenekleri arasından yapabilirsiniz.
Madrid
İspanya’nın başkenti ve Avrupa’nın en güzel şehirlerinden olan Madrid, tarihi yapıları, müzeleri, renkli meydanları, Flamenko geceleri ve nefis tatlarıyla kendine hayran bırakan bir şehir. Kentte eskiden Boğa güreşlerinin yapıldığı Plaza De Mayor meydanından Prado Müzesi’ne, Buen Retiro Parkı’ndan Kraliyet Sarayı’na kadar birçok güzel mekan sizi bekliyor. Alışveriş çılgınıysanız, Gran Via & Sol,Fuencarral & Hortaleza caddeleri ve Salamanca bölgesi tam sizin kaleminiz. Sanata düşkün olanlar için de Madrid’de birçok güzel alternatif var. Van Gogh, Picasso, Edward Hopper, Dali gibi değerli sanatçıların eserlerinin yer aldığı Thyssen-Bornemisza Müzesi ile  önemli sanat galerilerinden biri olan Caixaforum’u gezebilirsiniz. Enfes tapaslarının,  Paella’nın ve Cocido Madrileno (Etli nohut)’un tadına bakmadan dönmeyin.
Real Madrid’in ana vatanında olup şehrin ünlü stadını görmeden dönmem diyorsanız,  Bernabeu’da güzel bir stad turuna katılabilirsiniz
Viyana
Sanat ve tarih kokulu Viyana, renkli caddeleri, yemyeşil parkları, tramvayları ve daha birçok cazibe noktasıyla yazın bambaşka bir güzelliğe bürünüyor. Avrupa’nın büyüleyici şehirlerinden biri olan Viyana’nın sarayları, müzeleri, alışveriş caddeleri ve nefis lezzetleri insanı adeta kendine çekiyor. Yazın çıkacağınız Viyana gezinizde Avrupa’nın en ünlü imparatorluk sarayı olan Hofburg Sarayı’nı görebilir, Museums Quartier’da önemli sanat eserlerini inceleyebilir, Prater Park’ta şehre tepeden bakabilirsiniz. Viyana’nın ünlü kahvelerinden Wiener Melange’i içmeden, Figlmüller’de en leziz Viyana şinitzelinin tadına bakmadan gezinizi tamamlamayın.
St. Petersburg
Ünlü Rus çarı Deli Petro tarafından kurulan ve Çarlık Rusyası’nın başkenti olan St. Petersburg,  özellikle Rus edebiyatına meraklı olanların ilgisini çekecek bir şehir. Raskolnikov, Alexander Puşkin’in yürüdüğü yollardan geçip uğradığı kafelerde kahve içmenin tadı bir başka olsa gerek. Şehirde görülmesi gereken birçok güzel nokta var. Şehrin en ünlü ve işlek caddelerinden Nevsky Prospekt Caddesi’nde keyifli bir gezintiye çıkıp Kazan Katedrali ‘ni görebilir, 3 milyonu aşkın sanat eseriyle dünyanın en büyük müzelerinden biri olan Hermitage Müzesi’nde sanata doyabilir, Gostiny Dvor Çarşısı’nda alışverişin tadını çıkarabilirsiniz. Porselen, matruşka, kürk, Rus şapkaları, havyar ve votka alınabilecekler arasında. Gece hayatının son derece renkli olduğu St. Petersburg’un bar ve canlı müzik mekanlarında eğlenceli dakikalar geçirebilir, Rusya’nın meşhur votkasıyla hazırlanan kokteylerin tadına varabilirsiniz. Pertsovka Biberli votkası ile Klukvennaya adlı kızılcık aromalı votkasını denemeyi unutmayın. Canlı müzik seviyorsanız Gribeyedov, Dj müziği eşliğinde dans etmek istiyorsanız Opium ve Red Club’ı öneririz.
Paris
Sanatın ve modanın başkenti Paris, müzeleri, köprüleri, parkları ve renkli caddeleriyle gezginler için rüya gibi şehir. Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra nefis lezzetleri ve eğlence mekanlarıyla da tatilcilerin gözdesi. Rüyalar kenti Paris’te Eyfel Kulesi’ne çıkıp şehri tepeden seyredebilir, Louvre Müzesi’nde sanat dolu bir gün geçirebilirsiniz. Şanzalize Caddesi’nde vitrinlere göz atmadan, Sen Nehri’nde tekne turuna katılmadan, Montmartre Tepesinde Sacre Coeur’u görmeden Paris gezinizi tamamlamayın. Tatile çocuğunuzla gidiyorsanız, Disneyland’ı gezi listenize mutlaka dahil edin, bizden söylemesi.
Bu yılki Şeker Bayramı’nda Avrupa şehirleri veya Rusya’da keyifli bir tatil için Şeker Bayramı yurt dışı turları arasından birini seçerek yerinizi ayırtın. Setur’un birbirinden güzel yurt dışı turları ile uygun fiyata tatile çıkabilirsiniz.

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Doğuş Otomotiv Trafik Hayattır!


Direksiyon başında mesajlaşmayın, güvenliğinizi riske atmayın.  
Trafik Hayattır!


Gelişen teknoloji sayesinde günlük işlerimizin birçoğunu cep telefonları üzerinden yapmak hem hayatımızı kolaylaştırıyor hem de cep telefonuna olan bağımlılığımızı giderek arttırıyor. Bu bağımlılık trafikte ise önemli bir tehlike unsuru yaratıyor.
Araç kullanırken cep telefonuyla mesajlaşmak veya konuşmak sadece sürücü güvenliğini değil, yaya güvenliğini de tehlikeye atan en büyük hatalardan biri olarak gösteriliyor. Yapılan bir araştırmaya göre cep telefonuyla mesajlaşan veya konuşan bir sürücünün sarhoş bir sürücü ile aynı tepkileri verdiği öne sürülüyor. Tüm bu sebeplerden ötürü Doğuş Otomotiv’in kurumsal sorumluluk platformu Trafik Hayattır cep telefonu kullanımı konusuna dikkat çekerek, toplumu bilinçlendirmeyi hedefliyor.


Trafik güvenliği bilincini toplumun tüm kesimlerine yaymak için faaliyetlerini sürdüren Trafik Hayattır, 4 ana mesaj üzerinden farkındalık yaratmayı hedefliyor. Bu kapsamda, platform aşırı hız, bebek koltuğu kullanımı, emniyet kemeri gibi trafik güvenliği stratejik mesajlarına son yıllarda ‘cep telefonu’ kullanımını da ekledi. Trafik Hayattır cep telefonu kullanımına dikkat çeken dergi ve gazete ilanlarına ek olarak, yeni animasyon serisindeki animasyonlarla da cep telefonu kullanımının risklerini esprili şekilde aktarıyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

21 Nisan 2015 Salı

LONDRA'NIN TADINI ÇIKARTMAK İÇİN 6 AKTİVİTE

19 Mayıs’ta yurt dışına ufak bir kaçamak yapmak istiyorsanız,  Avrupa’nın en gözde şehirlerinden Londra’yı düşünebilirsiniz. 19 Mayıs turları arasında ilgi gören yerlerden biri olan Londra’da her anınızı keyifle geçireceğiniz bir tatile ne dersiniz? Sizler için Londra gezinizi muazzam kılacak 6 aktiviteyi derledik.
London Eye’a binin
Dünyanın en büyük üçüncü dönme dolabı olan London Eye, şehrin kuşkusuz en ilgi çekici yapılarından biri.135 metre yüksekliğe sahip dönme dolaptan şehrin manzarasını yukardan izlemenin keyfine varabilirsiniz. Özellikle akşamları binip şehrin ışıl ışıl manzarası eşliğinde unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.

British Museum’u gezin
Tarihe ve kültürel değerlere meraklıysanız, Londra gezinizde British Museum’u es geçmeyin. Milyonlarca tarihi esere ev sahipliği yapan müze, dünyanın en büyük arkeoloji müzesi olma özelliğini taşıyor. Anadolu’dan ve farklı coğrafyalardan alınmış bir çok eserim yer aldığı müzede dünyanın 7 harikasından ikisi olan Artemis Tapınağı ve Halikarnas Mozolesi’ni görebilirsiniz.


Oxford Street’de alışverişin tadını çıkarın
Londra’nın en büyük ve hareketli caddelerinden biri olan Oxford Street, alışverişin kalbinin attığı yerlerden biri. Primark, Zara, Topshop, HM, Forever21, Massimo Dutti gibi dünyaca ünlü markanın bulunduğu bu renkli durakta keyifli bir gün geçirebilirsiniz.


Hyde Park’da doğayla kucaklaşın
Şehrin en güzel açık hava alanlarından biri olan Hyde Park’da doğayla buluşup huzurun tadını çıkarabilirsiniz. İster nehire karşı yürüyüş yapın, ister yemyeşil çimenlere uzanın, isterseniz zevkli bir piknik yapın. Her halükarda mutluluk hormonunuz tavan yapacak.


Madame Tusseuds müzesini gezin
Dünya tarihinin ünlü isimlerinin balmumu heykellerinin sergilendiği müzeyi mutlaka gezin. Atatürk’ün de balmumu heykelinin yer aldığı müzede hem eğlenceli anlar yaşayabilir, hem de hayranı olduğunuz ünlünün heykeliyle fotoğraf çektirme şansını yakalayabilirisiniz. Bunun yanı sıra müzeye özgü hediyelik eşyaların satıldığı mağazasında her biri birbirinden güzel kupa, anahtarlık, cüzdan gibi hatıra eşyalarına da göz atabilirsiniz.


National Galeri’yi gezin
Londra’nın en popüler sergi alanlarından biri olan Ulusal galeri’de sanata doyacağınız bir gün geçirebilirsiniz. İçlerinde Da Vinci ve Francesca’nın eserlerinin de yer aldığı müzede 2200 tablo bulunuyor.  Çoğunlukla 17.yüzyıla ait sanat eserlerinin olduğu müzede 13.yüzyıldan kalma eserleri de görmek mümkün. Sanata ve tarihe meraklıysanız, gezi listenize mutlaka Ulusal Galeri’yi ekleyin.


Setur’un Londra turları ile 19 Mayıs’ta keyifli bir yurt dışı tatiline çıkabilirsiniz. Bu bahar Londra’da eğlenceli ve dolu dizgin bir tatil sizi bekliyor. 

18 Mart 2015 Çarşamba

ANNELER GÜNÜ YAKLAŞIYOR

Malumunuz anneler günü yaklaşıyor... Elbette annelerimiz hayattaki en değerli varlıklarımız ve onları tek bir gün hatırlamak olmaz. Yine de Anneler Günü, onları unutmadığımızı ve bizim için ne kadar değerli olduklarını göstermek için iyi bir fırsat.
Tabiki annenize göre, anneniz en büyük hediyeyi siz doğduğunuzda aldı. Fakat ona, onun hayatını kolaylaştıracak, ya da uzun süredir almayı düşünüp almadığı bir şeyi hediye vermek de fena fikir değil. Peki hem annenizi sevindirmek hem de kazanmak ister misiniz?

İşte burada devreye Garanti Bonus giriyor. 02-31 Mayıs tarihleri arasında yapacağınız 75 TL ve üzeri giyim, market, restaurant veya çiçek harcamalarınızda 40 TL'ye kadar bonus kazanabilirsiniz. Üstelik bu kampanyaya katılmak için yapmanız gereken tek şey, ilk harcamanızdan önce "KAZAN" yazıp 3340'a kısa mesaj göndermek. Sonrasında annenizle geçireceğiniz uzun ve güzel bir gün sizi bekliyor olacak...