Merhaba. Buraya uzun zamandır, gerekli ilgiyi gösteremediğimin farkındayım fakat iki blogu aynı anda idare etmek kolay iş değil. Hangi iki blog diye sorarsanız eğer diğeri bu. Bugün kendi yazılarımdan birini değil ama yakın arkadaşlarımdan Deniz Gülen'in bir yazısını paylaşacağım, onun fotoğrafları ve onun görüşüyle. İşte size haberci gözünden İran...
" Uçağımız Tahran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı'na indiğinde merakımız yerini heyecana bıraktı. Yıllarca bize hep farklı şekilde tanıtılan bir ülkeye ayak basacaktık az sonra. Evet İran İslam Cumhuriyetiydi ziyaret mekanımız. Uçaktan indik, pasaport kontrolü ve sonrasında başkent Tahran'dayız. İlk izlenim önemlidir ya herkes için, önyargılarımızı kenara bırakıp şehrin akışına bıraktık kendimizi. Tahran'da trafik inanılmaz. Benzin sudan ucuz olunca araç sayısı almış başını gitmiş. İstanbul trafiğine katlanamayanlar burayı görseler sözlerini geri alırlardı. Kuralsızlığın kural olduğu bir yer burası. Tampon tampona giden araçlar, yayaları hiç umursamayan sürücüler. Karşıdan karşıya geçmenin bile mücadele gerektirdiği bir trafiğin tam ortasındaydık açıkçası. Eğer İran'a özellikle Tahran'a gelecekseniz araç kiralamayı bir kez daha düşünün. Bu trafikte saçlarınızı yolabilirsiniz. Onca karmaşaya rağmen trafikte kavga gürültü yok. Kimse kimseye bulaşmıyor, sesini yükseltmiyor.
Geniş bir metro ağı var Tahran'da. Kilometrelerce uzunluktaki metro hattının inşaası devam ediyor. Yakın zamanda havaalanından şehir merkezine de seferler eklenecekmiş.
Dünyaya kapalı bir ülke İran. Ambargoların altında yaşam mücadelesi veriyorlar. Bu onları yıldırmamış aksine hırslandırmış. Yerli üretim had safhada. Otomobillerini, uçaklarını, telefonlarını, binalarını, yollarını hep kendileri yapıyorlar. Upuzun tüneller, çift katlı otoyollar hep İranlı mühendis ve işçilerin elinden çıkmış.
Tahmin edersiniz ki ülkeye şeriat hakim. İslam devrimi sonrası kadınların mutlaka ama mutlaka başlarını örtmeleri gerekiyor. Kara çarşaf ya da burka giymiyorlar. Yaşı daha büyük olan kesin daha radikal haliyle, çarşaf kullanıyorlar hala fakat kendilerini modern gören İranlı kadınlar başörtüsünü zorunluluk da olsa sadece süs eşyası olarak kullanıyorlar. Acem kızlarının güzelliği dillere destandır, buna birebir şahit oluyorsunuz Tahran'da. Kadınlı erkekli gruplar sokaklarda rahatça birlikte gezebiliyorlar.
Türk Lirası İran Rial'i karşısında iki kat daha değerli. O nedenle alışverişte birçok ürün ucuza geliyor. Bol bol alışveriş yapma imkanı yaratmalısınız.
Tahran gerçekten çok büyük bir kent. Özellikle dini mekanlar gezilmesi gereken yerlerden. Dini rehber İmam Humeyni'nin evi, Şah Rıza'nın sarayı ve nice mekan ziyaretçi akınına uğruyor. İran'da nereyi gezerseniz gezin, nereye giderseniz gidin, dini değerlere saygılı olmayı ve sabretmeyi sakın unutmayın..."
hiç ama hiç sevmedigim bir ülke. İran sınırında yaşadığımızdan çocuklugumda belki yüz defalarla gitmişim oraya. son defa iki yıl önce gittim. sevmiyorum havası beni boguyor sanki. Kurban olayım Azerbaycanıma..
YanıtlaSilBülbülü altın kafese koymuşlar vatanım demiş, herkese kendi vatanı güzel tabii :)
SilIran ve Arap ulkelerinde her an icin basiniz durduk yerde buyuk belaya girebilir. Baska ulkede kimsenin kaale almayacagi birseyi yapti ve Allah'a kufretti diye kafasi kesilecekken Turk hukumetinin zor kurtardigi berber hikayesini unutmayalim. Is yapmaya gidiyor olsaniz, Iran'in nasil Turk sirketleri ile olan anlasmalari aniden feshettigini ve havalimanini insa eden Turk sirketleri ortada biraktigini hatirlayalim. Gidilecek onlarca yuzlerce ulke var, birakin seriatla yonetilenleri, kendi vatandaslari kacmaya calisirken gitmenin alemi yok.
YanıtlaSilAçıkçası bana sorarsanız dünyanın gezilecek biiiir sürü yeri varken ben de İran'a gitmem :) Fakat bu konuk yazar yazısı ve arkadaşım haber prodüktörü. Onun gitmeme gibi ihtimali yok tahmin edersiniz ki...
SilBir İranlı Olarak Yazdıklarınız Yorumları Cevaplamam Gerekiyor . Ama Korkuyorum Siteyi Yönetenler Tarafından Yine Buna Benzer Siteler Gibi Yanıtımın Yayımlamasını Engellersinler , Ama Yine Yazıyorum . Türkiye Toplumsal Olarak Avrupaya Çok Meraklılar Ve Kendilerini Bir Avrupa Ülkesi Olarak Tanıtmaya Ellerinden Geleni Yaptılar Ve Halen Yapıyorlar . Ama Gelip Gördüğünüzde Fakir Bir Ülkeyle Karşılaşıyorsunuz . Halı Hazırda İran Gibi Her Evde Doğalgaz Yok Ve Kömür Ve Ödun Kullanıyorlar . Fırıncılar , Kebapçılar Ve Dönerciler Odun Kullanıyorlar . Kimse Cüret Edip Taksiyle Gezemiyor . İnsanlar İçecek Sularını Camilerden Getiriyorlar ! Banyolarda Kazan Var Ve Kömür Ve Odunla Suyu Isıtıyorlar . İşte Gelişmiş Sandığımız Türkiye ...
SilBu kadar önyargılı olmanıza sizin adınıza üzüldüm. Gördüğünüz gibi yorumunuz yaynda. Ben iranı kötüleyecek hiçbir fikir beyanında bulunmadım. Turistik geziler yapıyorum ve şu an için iran gezi planım dahilinde değil. Söylediğim şey buydu.
Silülkelerin birbiriyle olan farklılıkları neden bizi rahatsız ediyor ki herkes kendi kültürüne göre yaşıyor.kültürel anlamda kimsenin kimseyi hor görme veya aşağı yukarı görme hakkının olmadığını düşünüyorum.ben tarih ve doğal güzellikler hayranı olarak 2014 yazında İrana gitmeyi planlıyorum. Sitenizi de bu nedenle ziyaret ettim.Söylemeden edemiycem paylaşımınız için teşekkür ederim.Her ne kadar olumsuz yorumlar olsa da gidip görmeden herhangi bir yargıya varmayı doğru bulmuyorum.ayrıca iş yapma konusunda birileri sorun yaşamış olabilir. Tanıdığım bir iş adamının hırvatistan da 40 tane Tırına devlet el koydu. rusyada ukraynada romanyada italyada benzer sorunlar yaşamış tanıdıklarımda var.ülkemizde de benzer şekilde sorunlar yaşayan bir çok yabancı işadamı var bu tür olaylar ülkeyi kötü yapmaz sadece uygulamada aksaklıklar olduğunu gösterir.turist olarak gidip o ülkenin kültürüne saygısızlık etmeden gezmek kimseye zarar getirmez bu ister avrupa ister asya ister diğer kıtalardaki ülkeler olsun kural değişmez.kimse turisti sebepsiz yere tutupda içeri atmaz.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yazıda İranlıları rahatsız edecek ne var diye defalarca okudum empati yapmaya çalıştım fakat bulamadım.Tahir Bey sadece kişisel algılamış onu anladım. Yazı objektif olan biteni gözlemini anlatmış, Keza gezi yazılarında yazarın yorumunun olmasıda pek aladır. Tahir beyin tutmundan kapalı bir bakış açısı, olmasının yanı sıra Türkiye ile ilgili bilgisininde sınırlı olduğunu düşünüyorum. Medeniyet doğalgazla odunla yakacakla ölçülecek birşey değil bir kültürdür.
YanıtlaSil